Konuk yazarımız Serpil Erkul’a sevgilerimizle….
“Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
BİYOLOJİK VE BİYOTEKNİK MÜCADELE
Ülkemiz sahip olduğu iklim özellikleri sayesinde çok zengin bir ürün çeşitliliğine ev sahipliği yapmaktadır. Tarımsal ürünlerin üretimi sırasında ortaya çıkan bitki koruma sorunları verim ve kaliteyi olumsuz yönde etkilediği gibi ekonomik zararlara da neden olmaktadır. Bu sorunların çözümünde öncelikle kimyasal mücadele tercih edilmesine karşın, pestisitlerin gereğinden fazla ve bilinçsiz şekilde kullanılmaları önemli sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle zararlı ve hastalıkların mücadelesinde öncelikle çevre dostu mücadele yöntemlerinden yararlanmak gerekmektedir.
Tarımsal üretimin en önemli ayaklarından birini zararlılarla mücadele yöntemleri oluşturmaktadır. Birçok kimyasal mücadele yönteminin insan sağlığını ve çevreyi tehdit eden önemli yan etkileri olduğu bilinmektedir. Bilinçsiz kimyasal kullanımı, flora ve faunayı etkileyerek, başka bir deyişle bitki ve hayvanlar üzerinde olumsuz sonuçlar doğurarak doğal dengeyi bozabilmektedir. Kimyasal yöntemlerin çoğu belirli bir hedefe yönelik değildir, zararlılarla mücadele etme işlevini kullanıldığı ortamdaki tüm canlılara zarar vererek yerine getirir. Bu da hem tarımsal üretim hem de bitki örtüsü açısından istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Çevre Dostu mücadele yöntemleri;
Biyolojik mücadele, genellikle toprağa, bitkiye, bitki örtüsüne veya meyveye zarar vererek tarımsal üretimi sekteye uğratan canlıları kontrol altına almak için izlenebilecek en doğal yol olarak öne çıkmaktadır.
Bir canlı etmenin, diğer bir canlı etmenin yoğunluğunu baskı altında tutmak amacıyla aktif olarak kullanılmasıdır. Yararlı organizmalar zararlıyı bulur ve onunla savaşır.
Örtüaltı üretim biyolojik mücadelenin en başarılı yapıldığı alandır.
AVANTAJLARI
• Seçici bir yöntemdir.
• Entegre mücadelenin ana unsurudur.
• Yan etkisi yoktur.
• Doğadaki etmenlerden yararlanılır.
• Zirai ilaçtaki gibi dayanıklılık sorunu yoktur.
• İnsan ve çevre sağlığına zararlı değildir.
HEDEFLERİ
• Sürdürülebilir tarımı sağlamak,
• Kaliteli ve ilaç kalıntısı bulunmayan ürün elde etmek,
• Faydalı organizmaları korumak ve desteklemek
Doğada ekonomik kayba yol açan zararlı organizmalara karşı doğada var olan faydalı organizmalar kullanılarak zararın ekonomik zarar düzeyinin altında tutulması yöntemi olan biyolojik mücadelede amaç, zararlıları tümüyle ortadan kaldırmak yerine zararlının yoğunluğunu, ekonomik zarar düzeyinin altında tutmak ve doğal düşmanlarının sürekliliğini sağlamaktır. Bu yöntem hem zararlı böceklere hem de bitkilerde hastalık yapan etmenlere karşı kullanılabilmektedir.
Biyolojik mücadele uygulamalarında;
Doğal düşmanlar korunur,
Toprak ve su kirliği söz konusu değildir.
Üründe kalıntı sorunu yoktur.
Kullanılan doğal düşmanlar seçicidir, zararlıya özelleşmişlerdir.
BİYOTEKNİK MÜCADELE NEDİR?
Zararlıların üzerinde etkili olan bazı yapay veya doğal maddeleri kullanarak normal özelliklerini bozmak suretiyle uygulanan yöntemlere “Biyoteknik Yöntemler” adı verilir.
NASIL YAPILIR?
Feromon tuzak sistemleri veya cezbediciler, yumurtlamayı engelleyiciler, uzaklaştırıcılar, beslenmeyi engelleyiciler, kısırlaştırıcılar, böcek gelişmesini engelleyiciler, böcek gelişmesini düzenleyiciler ve kısır böcek salma yöntemi gibi bazı doğal veya sentetik bileşik ya da yöntemler kullanılarak yapılır.
FEROMON NEDİR?
Dişi böcekler erkek böcekler tarafından kolay bulunabilmek ve çiftleşmek için vücutlarından bir koku salgılar. Bu kokuya “feromon” denir. Feromon kokusu yapay olarak üretilip “yayıcı” denen ve genellikle polietilenden üretilen araçların içine doldurulur. Feromonların biyoteknik yöntemler içerisinde önemli bir yeri vardır. Ülkemizde zararlılarla savaşta popülasyon yoğunluğunu saptamada veya ilaçlamaya karar vermede dolaylı olarak yararlanılır.
NERELERDE KULLANILIR?
Elma iç kurdu, salkım güvesi, şeftali güvesi, doğu meyve güvesi, kiraz sineği, akdeniz meyve sineği, zeytin sineği, sebzelerde ve pamukta yeşil kurt, pembe kurt gibi zararlılarla mücadelede kullanılmaktadır.
Biyoteknik Mücadele;
• Sadece uygulandığı zararlıyı hedef alır.
• Mücadele zamanının tespitinde kullanılır.
• Seçici olmaları ve toksik olmamaları nedeniyle doğayı ve doğal dengeyi korumaktadır.
• Üst üste aynı alanda kullanılmaları durumunda kimyasal mücadeleye olan ihtiyacı azaltır ya da tümüyle ortadan kaldırır.

Gereğinden fazla tarımsal ilaç sonucu agro-ekosistemde bulunan doğal düşmanlar olumsuz yönde etkilendiği için tarımsal ilaç kullanımına dikkat edilmelidir. Unutulmamalıdır ki biyolojik mücadele etmenleri insan ve çevre sağlığına etki göstermezler, zararlıya büyük ölçüde özelleşmişlerdir, dayanıklılık problemi yaratmazlar ve kalıntı riski söz konusu değildir.
Bitki zararlıları ile biyolojik mücadelede birçok canlı grubundan faydalanılmaktadır. Bu doğal düşmanlar; böcekler, akarlar, örümcekler, kuşlar ve memelileri olabilmektedir. Gelişimini başka bir canlı (konukçu) üzerinde veya içinde tamamlayan ve konukçusunu (zararlı böceği) öldüren organizmalar olan parazitoitler (faydalı arıcık), konukçularını arama ve bulma yetenekleri sayesinde onlara kendi yumurtalarını bırakarak gelişimlerini sürdürür. Bu sayede de doğada konukçu olan zararlı böcekleri baskı altına alabiliyor.

BİTLERE KARŞI AVCI BÖCEKLER KULLANILIYOR
Yaşamları boyunca birden fazla sayıda ava ihtiyaç duyan, avlarını arayıp bulan, avına saldırarak dıştan beslenen ve öldüren canlılara “predatör” yani avcı böcek deniyor. Doğada böcekler, akarlar, örümcekler, sürüngenler (kertenkeleler, yılanlar), balıklar ve kuşlar gibi birçok canlı gruplarında avcılık özelliği gösteren türler bulunuyor. Ancak, bunlar içerisinde predatör böcekler ve predatör akarlar tarımsal zararlılara karşı “biyolojik mücadele” uygulamalarında en çok tercih edilen iki gruptur.
FAYDALI BÖCEKLER BİTKİ HASTALIKLARIYLA MÜCADELEDE DE KULLANILIYOR
Bitki zararlıları ile mücadelenin yanında bitki hastalıkları ile mücadelede kullanılabilecek fungus, bakteri ve virüs gibi organizmalar da mevcuttur. Bu organizmalar genelde toprak kökenli ve yeşil aksam hastalıklarına karşı kullanılmaktadır. Fungal mikroorganizmalar, bulundukları ekosisteme gösterdikleri uyum ve bitki gelişimi üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle ticari olarak da üretilmeye başlanmıştır.
Günümüzde bakteriyel hastalıklara karşı biyolojik preparatlar ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.
Ülkemizde bitki hastalık ve zararlılarına karşı kullanılmak üzere ruhsatlandırılan biyolojik mücadele etmenleri ve mikrobiyal preparatların sayısı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde halen ruhsatlı bulunan biyolojik mücadele elemanları ve mikrobiyal preparatlara https:// bku.tarim.gov.tr internet sayfasından ulaşılabilmektedir.
Bitkisel Üretimde Kalıntının En Etkin Çözümü Biyolojik & Biyoteknik Mücadeledir. Biyolojik ve Biyoteknik Mücadele Yapanlar Tarım ve Orman Bakanlığınca Desteklenmektedir.
2013 yılı itibariyle biyoteknik mücadele destekleme kapsamında örtüaltı sebze, açık alanda domates, turunçgil, elma, bağ, kayısı ve zeytin yer almaktadır. Biyoteknik mücadeleye yapılan devlet desteklemesi ile uzun vadede Entegre Mücadelenin yaygınlaşması, biyoteknik mücadele sektörün büyümesi ve bu konuda inovasyon gücüne erişmesi hedeflenmektedir.
(Tarım ve Orman Bakanlığı)
5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ
“Yeryüzü basitçe insanoglu için bir erzak deposu ve çöp kutusu degildir. Yeryüzü`nün felaketimiz pahasina gözardi ettigimiz kendi gereksinimleri ve dinamigi vardir.”
Mary Mellor

1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi.
Çevre Günü, yıllar geçtikçe kamuya ulaşan daha geniş bir küresel platform haline gelmiş olup 100’den fazla ülkede paydaşlar tarafından kutlanmaktadır. Ayrıca, çevre için pozitif bir şeyler yapmak isteyen insanların da günü olan Çevre Günü, bireysel eylemlerin bir araya gelerek gezegen üzerinde artan pozitif etki yaratılmasını sağlamaktadır.
Felsefeci, yazar, düşünür, politika teorisyeni ve insanın özü itibariyle iyi olduğuna ilişkin görüşü ve toplum sözleşmesi hakkındaki görüşleriyle bilinen dünyaca ünlü bilim insanı Jean-Jacques Rousseau “Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istemek yetmez. Bunun için çaba harcamak gerekir.” diyor. Herkes üstüne düşeni yapmalı.