KANUNLAR VE KUYRUKLU YILDIZLAR
Photo by Kevin Schmid
Dış Ses: M.Ö 2500, Babil Kralı Hamurabi Mezepotamyada 45 yıl hüküm sürmüş kendi adıyla günümüze kadar gelmiş 282 maddeden oluşan kanun koyucu.
Baktığı davalarda hata yapan hakimleri görevden uzaklaştırıp para cezasına çaptıran, yalancı şahitlik yapanı ölümle cezalandıran ”kana kan, göze göz” ilkesini savunan…
Hamurabi: Ben Hamurabi Babilin 6. kralı, Sümerleri ve Akadları fetheden Babil İmparatorluğunun ilk kralıyım.
Yaz Katip: Eğer bir kişi işlemek üzere bir tarlayı teslim alır ve o tarladan hiç bir mahsul elde edemezse bu onun tarlada çalışmadığını ispatlar ve komşunun yetiştirdiği kadar mahsulü tarla sahibine verir.
Kaçıncı maddedeyiz.
Katip: 13
” O sayı uğursuz. O maddeyi boş bırak.
Hamurabi: Bir kimse tarlasını sabit bir kira karşılığı ziraat için kiralıyor ve kira bedelini de alıyorsa; ancak, havaların kötü gitmesi nedeniyle ürün yok oluyorsa zarar toprağı işleyene aittir.
Bir tüccar yatırım için bir miktar parayı simsara emanet ederse ve simsar gittiği yerde bir miktar zarar ederse ana parayı tüccara vermek zorundadır…
Bu arada bu kanunlar gelecek kuşaklara kalsın diye şu siyah taşa yazılsın.
2. SAHNE
Dış Ses: Aradan bin yıllar geçmiş dünya çok büyümüştür.
Artık insanlık Mezepotamyadan çok daha uzaklara gidebiliyordu.
( Sağda solda koşturan tayfalar yük taşıyor. Sahne gemi güvertesi, bir tayfa sahneyi temizliyor.)
Kaptan: Dursun; Alesta tramola! Mehmet, rüzgaraltı ıskotasılaçka. Mira, Lava ıskota Gökay halatlar neta.
Tüccar: Tüm mallar yüklendi. Ama içimde bir korku var.
Kaptan: Yapma Aaron hiç birşey olmayacak.
Tüccar: Hz. Yusuf, Aziz Paulus, Robinson da böyle demişti.
Kaptan: Gökay halatlar neta dedim be oğlum.
Tüccar: Gemi de kadın olmadığından emin miyiz?
Cenk (Kaptan’a): Baştan Kıça bütün gemiyi taradım. Dişi sinek bile yok kaptan.
Kaptan: Bak duydun Aaron. Hadi sen de gel.
Benimle denize açılırsan seni, sağ salim karına ve güzel çocuklarına kavuşturacağıma 1 milyonuna bahse girerim.
Tüccar: Ama kaptan bahsi kabul edersem, sağ sağlim gelemiyeceğime, balıklara yem olacağıma dair bahse girmiş oluyorum.
Kaptan: Nasılsa bahsi kayıp edeceksin, ne fark eder ki?
Tüccar: Ama ben boğulursam, sen de boğulmuş olacaksın. O zaman girdiğimiz bahsin ne anlamı olacak.
Kaptan: Haklısın o halde karada kalan, kazandığın parayı karın ve çocuklarına verecek birini ayarlayalım.
Tüccar: O zaman durum değişir tabii, peki ya mallar.
Kaptan: Bahse malları da dahil edebiliriz. Ya da iki bahis açalım. Biri hayatın için, diğeri mallar için. Her ikisi de güvende olacak merak etme. Ya dostum, güven bana, hiç birşey olmayacak. Hem sen de uzak denizlerdeki güzellikleri görürsün.
Tüccar: İyi ama mallarım ve ben sağ salim geri dönersek bahsi kaybetmiş olacağım ve bunun bedelini sana ödemem gerekecek. Yani boğulmazsam, iflas etmiş olacağım.
Kaptan: Çok doğru! Ama bu bahis benim için senin zannettiğin kadar karlı değil. Sen boğulmuşsan ben de boğulmuşum demektir. Çünkü gemiyi en son kaptan terk eder. Yine de seni ikna edebilirim. Bahsi bire on yapacağım. Buna ne dersin.
Tüccar: OOOOO o zaman işler değişir.
Hadi şu karada güvenilir kişiyi bulalım.
Işıklar kararır.
3. SAHNE
Dış Ses: İtalya’da stato (devlet) ve statista (devlet işleriyle uğraşan kişi) sözcüklerinden türeyen istatistlik kelimesi ” Devlet memurlarınca toplanan veriler” anlamına geliyor.
17. yüzyıl Londra’sı, tezgahtar John Graunt latince ve Fransızca öğrenmeye çalışıyor ve bu arada ekonomik krizden etkilenmiş olmalı ki zaman bolluğundan Ölüm Raporlarına merak salıyor.
John: ( Çırağına seslenir) Hey Michal bu haftanın raporlarını aldın mı?
Michel: Hangisini istersin usta.
John: Tüm bölgelerin raporları.
Michel: Usta gerçekten ölüm ilanlarından bir sonuca varabilecek misin?
John: Çoğu zaman ölüler yaşayanlardan çok şey anlatır insanlığa.
Michel: Adı da çok afilli oldu çalışmanın ” Ölüm Raporları Baz Alınarak Hazırlanmış Tabii ve Politik Tespitler Endeksi”
( John yazı masasına geçer sesli biçimde yazdıklarını okur.)
Çok saygı değer Kraliyet Bilim Akademisi Başkanına,
Size 85 sayfa olarak hazırladığım kitabın bir örneğini gönderiyorum. Bu çalışma; Hava Durumu, Ülkeler, Mevsimler, Hasat Verimi, Sağlık, Hastalık, Uzun Ömür ve Cinsiyet-Yaş Oranı gibi faktörler göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Dolayısıyla bu çalışma aslında doğa tarihi üzerine hazırlanmış bir tezdir. Çalışma sonucu Londra’da doğan erkek bebek sayısının kızlara oranla fazla olduğunu ama doğal süreçte erkek bebek ölümlerinin fazla olmasıyla kız-erkek dengesi korunmaktadır.
Londra’da bu oran 13 kız çocuğa karşılık 14 erkek çocuk olarak görünmekte hatta yurt dışına giden dostlarımdan rica da bulunarak bu oranların diğer ülkelerde de benzer olduğu sonucuna vardım. Erkek sayısındaki bu fazlalık çok eşliliğe bir engel olduğu gibi insanlık için doğanın bize sunduğu bir lütuftur.
Saygılarımla.
John Graunt
4.SAHNE
Edmond Harley:: Selam Papaz Caspar Neumann.
Neumann: Selam Harley! Kuyruklu yıldızdan ne haber. Dünyamızdan geçecek mi yıldızın. Kuyruğundaki tüm zenginlikleri bize bırakacağını söylüyor kimileri, kimileri de Tanrının bizi cezalandırmak için gönderdiği lanet olduğunu söylüyor.
Harley: Neumann bırak bu dedikoduları ikimizde onun sadece belli yörüngede dönen bir kuyruklu yıldız olduğunu biliyoruz. Peki, sen haber ver, hala Breslau’lu sakinler İnsan sağlığı için Ay’ın evrelerinin yada 7 ve 9’un katları olan yaşların etkili olduğuna inanıyorlar mı?
Neumann: Sorma Harley, ne zaman kurtulacağız bu dar kafalı, çağ dışı, doğmaya inanan kafalardan.
Harley: Bana öyle geliyor ki bundan 350 yıl sonra 2000’li yıllarda bile Ay’ın evrelerinden yada gökyüzündeki yıldızlardan medet umanlar olacak. Boş ver şimdi bunları senin yaptığın çalışmalardan bir çizelge çıkardım. ( Harley’in yaşam çizelgesi perdeye yansıtılır.)
Dış Ses: Peki neden herkes yaşam çizelgesine bu kadar ilgi duyuyor. Bu veriler hayat sigortası dediğimiz şeyin temeliydi-ki hala da öyledir. Sigorta şirketleri
Harley: Tabi bir de para için evlenen servet avcıları.
Neumann: Kayda değer tek bir soru vardır. Bir insan 60 yaşında ise 80’ine kadar yaşama ihtimali Nedir?
Dış Ses: Bu gördüğünüz çizelge 18. yüzyılda faaliyete geçecek olan ilk sigorta şirketleri tarafından yaşam sigortası isteyen müşterilerle ilgili rizikoların hesaplanması için kullanılacaktır.
Tebrikler Harley.
Neumann: Hey başını eğ Harley Kuyruklu Yıldızın geçiyor.
( Işıklar kararır tek bir ışık hareket eder. Arkadan Harleyin sesi gelir.)
Başını Eğme Dik Dur Neumann.